Pankreas görüntülenmesi zor organlardan biri

Pankreas görüntülenmesi zor organlardan biri

MEMORİAL Antalya Hastanesi Gastroentoroloji Bölümü’nden Prof.Dr. Yıldıran Songür pankreasın en zor görüntülenen organlardan biri olduğunu belirtti ve başta pankreas olmak üzere mide, bağırsak ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde endoskopik ultrasonografi (EUS) cihazının önemli bir yol gösterici olduğunu belirtti.

LEZYONLAR ENDOSKOPİ İLE GÖRÜLEMEYEBİLİYOR

Prof. Dr. Songür, endoskopi ile bazı kitle ve lezyonların belirlenemediğini, ancak iki cihazın birleşmesiyle yemek borusundan başlayarak, sindirim sisteminin ve bağırsakların içine girilip, bu organların rahatça görüntülenebildiğini açıkladı ve şunları söyledi:

“Endoskopi, mide, bağırsak, pankreas ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde en büyük yol göstericilerden biridir. Endoskopik ultrasonografi sayesinde mide bağırsak sisteminin içinde yer alan ülser, tümör gibi lezyonlar görüntülenip, biyopsi alınabilmektedir. Lezyonlar her zaman açık şekilde görünmeyebilir ve bazen mide, bağırsak duvarının arkasında yer alabilirler. Hastalarda olan ve sebebi bilinmeyen şişlik gibi şikayetlerde endoskopik ultrasonografi yani EUS cihazıyla, o duvarın arkasındaki hastalığın teşhis edilmesi mümkün olmaktadır. Endoskopik ultrasonografi, hem endoskopik olarak lezyonu gösterip, hem de ultrasonografik görüntüleme yapabildiği için teşhisi kolaylaştırır.”

PANKREAS DETAYLI İNCELENEBİLİYOR

Pankreasın görülmesi zor bir organ olduğunu da belirten Prof. Dr. Songür, karnın en derin kesimlerinde yer aldığını, omurganın ön tarafında, midenin arkasında olduğunu açıkladı ve “Dolayısıyla normal ultrasonla bakılmaya çalışıldığında, araya gaz ve diğer organlar girmesi nedeniyle görülmesi zordur. Pankreas hastalıklarının tanı ve tedavisinde; ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Fakat Endoskopik Ultrasonografi sayesinde mideden pankreasa en yakın, en uygun noktadan, daha detaylı inceleme yapılabilmektedir. Dolayısıyla Pankreası en detaylı gösterebilen cihaz EUS’tur. Bilimsel çalışmalara göre EUS, pankreasta 2 santimetreden küçük lezyonları daha iyi göstermektedir” dedi.

GİRİLEMEYEN ALANLARA GİREREK BİYOPSİ YAPILIYOR

Endposkopik ultrasonografinin başta kanser olmak üzere, akciğer ve pankreas hastalıklarının teşhisinde çok önemli katkı sağladığını belirten Prof. Dr. Songür, “İyi görüntüleme ile hastalıkların daha erken tanısının konulabilmektedir. EUS’un en çok yarar sağladığı alanlardan biri, yemek borusu kanalıyla ulaşılabilen mediastinal hastalıklardır. Mediastinal alan; kalp ve akciğer arasında kalan, büyük damarların yer aldığı, cerrahi yöntemler dışında pek girilemeyen bir alandır. EUS, bu alandaki lezyonların detaylı incelenmesini ve tereyağından kıl çeker gibi, etrafa zarar vermeden biyopsi alınmasını sağlar. İşlem tanı koymada ortalama 15, biyopsi almada ise 20-25 dakikalık bir zaman almaktadır. En önemlisi hasta biopsiden hemen sonra rutin hayatına devam edebilir” dedi.

BAŞKA HASTALIKLARDA DA KULLANILABİLİYOR

Endosonografi cihazının ayrıca başka hastalıkların teşhisinde de kullanıldığını belirten Prof. Dr. Songür, o hastalıkları şöyle sıraladı: Safra kanal taşlarının teşhisinde, mide, yemek borusu, pankreas kanserlerinin evrelendirilmesinde, pankreas kanserine bağlı ağrıları önlemek için çölyakblokaj yapılmasında, pankreatik psödokistlerin cerrahiye gerek kalmadan drenajında, gastrointestinal sisteme komşu organların anormal yapılarının değerlendirilmesinde, dışkı veya gaz kaçırma durumunda rektum ve etrafındaki kasların değerlendirilmesinde, yemek borusu, mide ve bağırsak duvarında submukozal olarak yer alan, yani bağırsağın içinde normal endoskop ile görülemeyen, ancak mide ve bağırsak duvarında yer aldığı için gizlenen kitlelerin görüntülenmesinde.

Kaynak: DHA

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.